I.
Bedenime üfürülen ruhtan bir parça
Beni benimle paylaşan yalnızlığım
Yalnızlık ne korku, ne evham
Yalnızlık İbrahim’e putu kırdıran ilham
Yalnızlık Adem’in harcında yoğruluş
Yalnızlık mağarada nuru buluş
Yalnızlık özbenlikte kayboluş
II.
Çok aradım
Yoksulluğuma arkadaş bulamadım
Yalnızlığımdan gayrı
III.
Bütün dostlarım çıksın demiştim
Yalnızlığım
Sen hâlâ burada mısın?
IV.
Dostlarım mahcup gözlerle bakmayın yüzüme
Kabul ediyorum peşinen küllü özrünüzü
Ne ilgi ne teselli bekliyorum sizden
Ne şefkat ne sevgi istiyorum
Sevgilim yeterince öpüyor
Siz yalnız bırakın
Yalnızlığıma vefasızlık edemem
Bir karasevdalının
Maşukuna ihanet edemediği gibi…
V.
Hüzne tutkun olduğum için mi
Hüzün olduğum için mi seviyorum sonbaharı?
Sahi hüznün adı neden hep sonbahardır şiirlerde?
Sararan yapraklar mıdır ağartan saçlarımı
Ağaran saçlarıma bakarak mı sararıyor yapraklar?
Neden ben beni bildim bileli
Sonbaharı yaşıyor bu topraklar?
Ve nasıl ilkbaharı yaşadığına inanıyor
İnsanlar
Gazeteler
Daireler
Evraklar…
Galiba hüzün benim kuruntum
Ya da bir barbar gerçekten anlamıyor
Medenilerin karizmatik mevsimlerinden!
Peki neden garipseniyor?
Yalnızlığa sarılması
Rüzgarlardan medet umması
Hoş görmesi sonbaharı
ve ruhunu rüzgarlara sunması…
VI.
Beynindeki ağrı mı
Beni sokaklara sürükleyen
Deliliğe çağrı mı?
Bir bahar akşamı
Sevgiliyi bırakıp
Cumbalarla konuşmak
Akıl kârı mı?
Alay ediyor benimle
Kızgın yanaklarıma düşen soğuk damlarlar
Ve burun deliklerimden
ciğerlerime koşan ılık hava
Neden buradayım?
Muamma!
Neden kayıtsız insanlar?
Büyük muamma!
Neden Yalnızım?
Bu sorunun cevabını çok iyi biliyorum!
VII.
Bir karınca sürüsüydük
Ulu bir ağacın tepesinde
Düşen yapraklara bindi
Dostlarım bir bir…
Barbar’dan (Yaşar İliksiz, Sente Yayınları) Sayfa, 45 – 53